İstanbul’da görülmeye değer ve şehrin simgelerinden bir diğeri Kız Kulesi’dir. İstanbul denildiğinde birçok kişinin aklına ilk olarak Kız Kulesi gelmektedir. M.Ö 5 yüzyılda Roma’lılar tarafından yapıldığı düşünülen kule, Üsküdar Salacak sahiline yakın küçük bir adacık üzerine inşa edilmiştir. Roma İmparatorluğu’ndan kalan Üsküdar ‘daki tek tarihi eserdir. Hakkında birçok rivayet ve efsane bulunmasına rağmen niçin yapıldığıyla ilgili kesin bilgiler mevcut değildir. Yapıldığı günden bu yana gümrük kulesi, deniz feneri, radyo istasyonu, hapishane, sürgün istasyonu ve karantina odası olarak bir çok amaç için kullanılmıştır. M. Ö. 5. yüzyıldan bu yana, koca bir tarihe tanıklık eden Kız Kulesi güzelliğinden hiç bir şey kaybetmemiş ve hala yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağıdır.

Efsaneler

Hakkında birçok efsane olduğundan bahsetmiştik. Bunlardan günümüze ulaşan efsanelerin bazıları şu şekildedir; Selçuklu Sultanlarından biri, rüyasında çok sevdiği kızının bir yılan tarafından ısırılarak öleceğini görür. Bu durumdan korkan sultan, kızını Kız Kulesi‘ne yerleştirir ve kendisi dahil kimsenin kuleye girip çıkmasına izin vermez. Derken yıllar sonra sultanın kızı hastalanır ve o günlerdeki en iyi hekim tarafından zar zor iyileştirilir. Bunun üzerine pek çok farklı yerden sultanın kızına hediyeler yollanır ve bunların arasında da bir sepet üzüm vardır. Üzüm sepetinin içine gizlenmiş birde yılan varmış ve sultanın kızını ısırarak o gece ölümüne neden olur.

Kız Kulesi

En çok bilinen efsanelerden ikincisi ise ;Hero, Yunan mitolojisinde aşk ve güzellik tanrıçası olarak tanımlanan Afrodit’in rahibelerinden biridir ve Kız Kulesi’nde görev yapmaktadır. Rahibe olması nedeniyle aşka yasaklıdır ve erkeklerle ilişkisi yoktur. Bir gün yıllardır kaldığı kuleden bir tören için karşıya geçer. Orada Leandros adında başka bir rahip ile karşılaşır ve ona ilk görüşte aşık olur. Rahip Leandros da aynı duygulara kapılır. Görüşebilmelerinin tek yolu, Leandros’un boğazın soğuk ve akıntılı sularını geceleri yüzerek aşmasıdır. Bir süre bu şekilde aşk yaşayan çiftin hikayesi, rüzgarlı bir gece Hero’nun sevgilisine yol göstermesi için yaktığı fenerin sönmesiyle son bulur. Karanlıkta yolunu kaybeden Leandros boğularak ölür. Efsaneye göre bu duruma gözleriyle şahit olan Rahibe Hero, yaşadığı acıya dayanamaz ve o da kendini boğazın sularına bırakarak hayatına son verir.

     En son yapılan restorasyon sonrası kafe ve restoran olarak hizmet veren kuleye, Üsküdar ve Kabataş sahilinden teknelerle ulaşabilirsiniz.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.